Alın bu adamı buradan!

‘Ismarlama Cumhurbaşkanı’ dönemini atlattık sanıyorduk.
Ismarlama siyasi oluşumların döneminin geçtiğini düşünüyorduk.
‘Proje isimler’in artık ‘Türkiye’de toplumda bir karşılığı yok’ diyorduk.
Türkiye’nin iç politikasını dizayn etmeye dönük on yıllara dayanan ‘geleneksel müdahale’lerin sonunun geldiğine inanıyorduk.
Türkiye olağanüstü bir mesafe katetti. Refah düzeyi şaşırtıcı derecede yükseldi. Bölgesel ve küresel etkisi kimsenin öngöremediği bir hal aldı. 21. yüzyılın ortalarında dünyanın en istikrarlı ve enerjik ülkelerinden biri haline geleceğine dair ortak bir kanaat var artık.
Siyasi gücü çok yükseldi. Dışarıdan dayatılan değil, içeriden desteklenen bir siyasi istikrar ülkesi oldu. Bunlara bağlı olarak da kendi yolunu çizmeye başladı. Güçlü siyasi figürlerin, güçlü siyasi projelerin, güçlü toplumsal desteğin öne çıktığı bir siyasi karakter ülkesi oldu.
Ama Türkiye bunu başardıkça, daha geniş amaçlara yöneldikçe, kendisine inancı ve güveni arttıkça etrafındaki çember daralmaya başladı. Uzandığı her coğrafyada karşısına cepheler inşa edilir oldu. Son iki yüz yıldır coğrafyayı yönetenler, bu arada Türkiye’yi de de istedikleri gibi yönlendirenler, gerekirse iç çatışmalarla diz çöktürenler her yerde karşısına dikildi.
COŞKULU KİTLELER VE PROJE ADAMLAR
İki ana akım, iki ana direnç var Türkiye’de. Bu iki direnç arasında da müthiş bir hesaplaşma var. Yerli olan, öz olan, geçmişin gücünü hisseden, geleceğe özgüvenle bakan, kendisi ve çevresini ayağa kaldırmaya çalışan, Anadolu insanının dilini konuşup ruhunu okşayan, yüzyıllık çaresizliği bir daha asla yaşamak istemeyen bir ayağa kalkış var.
Bunun karşısında ise, statükonun devamını isteyen, proje adamlarla, proje siyasi söylem ve oluşumlarla, proje bir Türkiye için mücadele edenler var.
O ‘geleneksel müttefiklerimiz, dostlarımız’ işte o projenin mimarları ve bu eğilimin arkasındaki güç de onlar. Yani Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi ile bağımlılığı öne çıkaran çevreler arasındaki hesaplaşma onlara karşı verilen milli mücadelenin tarihidir aynı zamanda.
Eskiden merkez-çevre mücadelesi vardı. ‘Devlet iktidarı’nı denetim altında tutan oligarşik yapı, bu iktidardan pay isteyen herkesin üzerine hışımla gider, o çevreyi sindirirdi. Darbelerin ve iç çatışmaların kökeninde hep bir ‘devlet iktidarını çevreden koruma’ refleksi vardır.
Şimdi, çevrenin de coşkulu katılımıyla müthiş bir tarih sıçraması yapılıyor. İşte buradaki kavga, Baasçı zihniyeti tekrar güçlendirmek, Türkiye’yi sınırlamak, bölgesel ve küresel denklemin içine yeni bir aktör olarak girmesinin önüne geçmek. Yine her zaman söylediğim gibi, bu tezgahların arkasında sadece ve sadece ‘Türkiye’nin dostları’ var.
Gezi olaylarının da 17 Aralık darbe senaryolarının da arkasında bu niyet var. Şimdi aynı kavgayı Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinden izliyoruz, izleyeceğiz. Daha ne resimler, ne görüntüler, ne fikirler ve projeler çıkacak ortaya!
SENİ KİM KEŞFETTİ, KİMLER SİPARİŞ ETTİ?
Düne kadar adını bile bilmedikleri, getirildiği her kurumda başarısızlık yaşayan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri iken bu dev teşkilatın zaten az olan itibarını yerle bir eden, Suudilerin bile ‘alın bu adamı artık buradan’ diye yalvardığı bir kişiyi keşfedip Cumhurbaşkanı adayı yaptıran iradeyi sorgulamadan bu büyük mücadeleyi anlamak mümkün değil.
Proje adam kim, Türkiye’ye dayatılan yeni proje ne, ısmarlama Cumhurbaşkanı adayını kim tayin etti? Muhalefet partilerine bu ismi bir anda kim, nasıl kabul ettirdi?
Seçimlerle paralel biçimde ya da seçimden sonra nasıl bir siyasi oluşum yaşanacak? Türkiye’ye Cumhurbaşkanı adayı ısmarlayanlar, seçim sonrası yeni siyasi oluşumu da planlamışlar mıdır?
Bence evet…
Hatta ittifaklar bile kurulmuştur. CHP-MHP siyasi kimliklerini kaybederken, bu kazanın içinde irili ufaklı daha bir çok siyasi çevreyi katıp karıştırdılar. Seçim sonrası için yepyeni bir siyasi cephe oluşturacaklar…
Tabi proje bu. Yani hesapları böyle. Ne kadar gerçekleşir, ne kadar başarılı olur? Ismarlama Cumhurbaşkanı adayı kadar başarılı olur ancak.

AK Parti dışında ya da Tayyip Erdoğan ve onun çizgisinde olanların dışındaki herkesi tek renge boyuyorlar. Tek bir cephe inşa ediyorlar.
Bence bu cephe Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarı sağlayamayacak. Asıl ondan sonra kendisine ne rol verilmişse onu yapacak.
Yani Türk siyasi hayatı için yeni proje Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra devreye girecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Adana Escort Bayanlar adana bayan escort

adana escort kızlar, adana eskort bayanlar telefon numaraları sitesi

Adananın Bir Numarali bayan escort sitesi . adana escort - escort adana - Sizlere Güvenli Bir Ortam Sağlıyor Fetiş, Dul, Dolgun, Uygun, Kondomsuz, Cimcif, Esc Bayan, Orospu Numaraları, Grup, Whatsapp, Bayan Partner, Matüre, Bayan, Sınırsız, Yabancı, Rus, Anal, Oral, Seksi, Kapalı, Balıketli, Öğrenci, Türbanlı, Yeni, Saatlik, Gecelik, Seanslı, Gerçek, Genç, Masöz, Elit, Sarışın, Esmer, Kumral, Numaraları, Numarası, Nosu, Telefonu, Teli, Twitter, Facebook, Çıtır, Olgun, Otele Gelen, Eve Gelen, Ucuz, Sert, Şişman, Hard, Zayıf, Orospu, Esc, Grup, Swinger, Evi Olan, Lezbiyen, Travesti, Sakso Çeken, Gay, İnstagram, Swarm, Telekız, Gerçek Resimli, Köle, Kızıl Saçlı, Manken, Ofise Gelen, Arabada, Özbek, Kızlar, Azeri, Alman, Ukraynalı, Suriyeli, Kürt, Sahibe, Zenci, Merkez, Adresi, Sitesi, Fiyatı, Orsp, Esgort, Telegram, Tiktok, Vip, Bayan, Bulma, Kapalı, Masaj, Masaj Yapan, Eskort, Trv, Sex, Seks, Tufanbeyli, Yumurtalık, Yüreğir, Pozantı, Saimbeyli, Sarıçam, Seyhan, İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Aladağ, Ceyhan, Çukurova, Feke gemlik escort gölbaşı escort görükle escort güngören escort güzelbahçe escort inegöl escort iskenderun escort kadıköy escort kağıthane escort karabağlar escort